Etik farkındalık köşemizin ilk yazısında; temiz bir toplum oluşmasında; eğitim, sağlık, siyaset, ekonomi, aile vb. toplumsal kurumların öneminin yanında, sporun da çok önemli bir rol üstlendiğini vurgulamıştık. İkinci yazıda ise Spordaki Etik Kodlar kavramını tanımlamaya ve bunun spordaki önemini vurgulamaya çalıştım. Bu sayıdaki yazımda, Türk Spor Yönetiminde Etik bir örgüt kültürü oluşturabilmek için, spor kulübü yöneticilerinin atması gereken bazı pratik adımları sıralamaya çalışacağım…

portif organizasyonlara yön verecek ve çağdaş anlamda spor yönetiminin gerçekleşmesini sağlayacak olan kişiler kuşkusuz spor yöneticileridir. Spor yöneticileri toplumun yapısını iyi bilen, spor potansiyelini anında değerlendiren, günlük konuların yanında uzun süreli sorunlara da çözüm arayan, sporda gelişim için neler yapılması gerektiğini bilen, ileriye dönük uygulamalara temel atabilen kişiler olabilmelerinin yanı sıra zamanı verimli kullanabilmek, motivasyon sağlamak, ekip kurabilmek, hedef tespit edebilmek, uzman görüşü temin edebilmek, kriz anında kararlar verebilmek, olayları objektif değerlendirebilmek, yıkıcı değil yapıcı olarak yönetimi sağlayabilmek gibi becerilere de ihtiyacı vardır. Tüm bu becerileri doğru bir şekilde gerçekleştirebilmek için, spor yöneticilerinin etik ilkeleri benimsemesi bu ilkeler doğrultusunda hareket etmesi gerekmektedir. Tüm spor yöneticileri neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmek, etiğin sınırlarını açıklamak ve Etik Kodlarını belirlemek dolayısıyla kurumsal etik kültürlerini oluşturmak zorundadırlar.

Türk spor yönetiminde etik kodların varlığından söz etmek neredeyse imkânsızdır. Bu alanda yapılmış akademik yayınlar mevcuttur ancak hiçbir spor örgütü işlevsel bir şekilde etik kodlarını oluşturmamış ve uygulamaya sunmamıştır.

Bu bağlamda, spor örgütlerinin etik bir yönetim kültürü oluşturabilmeleri için atılması gereken bazı adımlar bulunmaktadır. Bu adımlar aşağıda sıralanan başlıklar halinde belirlenmiştir;

• Liderlik; Her şeyden önce gelen ve tepe yönetimin rol model olarak üstlenmek durumunda olduğu bir süreçtir. Örgütün etik bir kültür oluşturabilmesi için orta vadeli bir süreç gerekmektedir ve sürecin bir anda gerçekleşmesi beklenemez. Üst yönetimin belirlediği ilkeler ve değerler tek başına yeterli değildir. Bu değer ve ilkelerin benimsenmesi ve kurumsallaşabilmesi için üst düzey yöneticilere büyük görevler düşmektedir, zira spor yöneticilerinin davranışları ve eylemleri etik kültürün oluşmasına doğrudan etki eder. Örgütün etik ilkeleri yazılı olarak var olsa bile, uygulamada gözle görünmeyecek seviyede ise başta çalışanlar olmak üzere diğer tüm paydaşlar örgütün samimi olmadığını düşünebilirler ve bunun sonucunda örgüte olan güven duygusu azalabilir. Türk yönetim kültürü bağlamında güç mesafesinin ve paternalizmin göreli olarak yüksek olduğu hatırlanırsa, yöneticilerin etik liderlik ve rol modeli işlevlerinin daha da önem kazandığını ileri sürmek mümkündür. Liderliğin eksik olması halinde kısa sürede örgütsel kültür işlevini yitirir.

• Etik Kod ve Davranış Kuralları; Spor örgütlerinin etik kodlarını oluşturması, ilk somut işaretlerinden biri olarak görülebilir.. Bunun yazılı olarak açıklanmasının işlevsel bir yararı vardır: Yöneticiler ve çalışanlar kendilerinden bekleneni ve buna uymama halinde olası yaptırımları daha net olarak göreceklerdir. Çeşitli kademelerdeki yöneticiler, değişik birimlerin yöneticileri, hukukçular ve çalışanlardan oluşan bir grubun spor örgütünün etik kodlarını hazırlaması bir seçenektir. Etik kodlar, hukuki terimlere boğulmamalı, açık ve net olmalı, gerekçeleri açıklanmalı ve bu kodlara uyulmaması halinde öngörülen yaptırımlar belirtilmelidir. Türk yönetim kültürü bağlamında bireycilik göreli olarak düşük, toplulukçuluk göreli olarak yüksek olduğu için etik kodların yazılışında çoğul ve anonim ifadeler tercih edilmelidir. Örneğin, “Çalışanların etik kurallara uyması gerekir” yerine “Etik kurallara uyma önemli bir meziyettir” ya da “Etik bir işletme için birlikte hareket edelim” gibi ifadeler daha etkili olabilir.

• Etik Komitesi ve Etik Görevlileri; Etik yapılanma çeşitli biçimlerde olabilmekle birlikte, genellikle etik komitesi ile başlamaktadır. Komiteler, etik komitesi ismini taşıdığı gibi değişik başlıklar altında da faaliyet gösterebilmektedir (Uyum Komitesi, Etik Danışma Komitesi, Etik Konseyi, Etik Kurulu). Etik komiteleri ya da kurulları genellikle ilke, kural ve standartların tanımlanmasında ve etik eğitim programlarının geliştirilmesinde önemli rol oynar. Bazı örgütler komite yerine bir etik sorumlusu görevlendirmiş olabilirler. Etik görevlisinin, üst yönetim tarafından görevlendirilen bir muhbir olarak nitelendirilmemesi için, hem seçiminin çok dikkatli yapılması, hem de icraatının tarafsız ve adil olması gerekir. Türk yönetim kültürü açısından bakıldığında, kıdemli ve yaş olarak büyük kişiye saygı söz konusu olduğu için, etik görevlilerinin ya da komitelerinin seçiminde bu husus da göz önünde tutulabilir.

• Etik Hattı ve Sorun Bildirme Sistemleri; Etik hattı, örgüt içinde etik dışı bir eylemin bildirilmesini veya etik ilintili sorulara yanıtlar verilmesini sağlamak amacı için özel telefon hattı, e-mail ya da form kullanımının sunuma açılmasıdır. Bu süreçte başvuran, kimliğinin bilinmeyeceğinden emin olmak isteyeceği için kişiye güvence sağlanmalı ve başvuruda bulunduğu için teşekkür edilmelidir. İyi eğitim görmüş nitelikli etik görevlileri etik hattının sağlıklı işlemesi için şarttır. Türk yönetim
kültürünün toplulukçu özelliği nedeniyle, bireyin etik sorunları tek başına gündeme getirme ihtimali göreli olarak azdır. Bunun yanı sıra, ciddiye alınmama, dışlanma olasılığı, ya da misilleme görme endişesi gibi riskler, Türk yönetim kültürünün “belirsizlikten kaçınma” boyutunu daha da etkili kılabilir. Bu bakımdan, etik hattı ve ihbarcı koruma uygulamaları her kurumun kendi kültürü ve dinamiği içinde biçimlendirilmeli ve yürütülmelidir.

• Etik Eğitimi; Günümüzde birçok büyük örgütte etik eğitimi verilmektedir. Etik eğitiminin tanımı ve açıklanması hayli hassas bir süreçtir. Zira eğitim programlarının katılımcıları genellikle önyargılı ve olumsuz bir yaklaşım sergilemektedir. Bu nedenle eğitim programına belki “etik”e ilave olarak “Örgütün Değerleri – Misyonu, Etik Öncelikler” gibi birkaç sözcük daha eklenmesi, hatta etik sözcüğünün en başta kullanmadan değerlerimiz, ilkelerimiz, iş uygulamalarımız gibi sözcüklerin kullanılması düşünülebilir. Eğitim programının duyurulması ve çağrısı da diğer önemli bir adımdır. Katılımcılara “emir” biçiminden ziyade, “davet” biçiminde çağrı yapılabilir.

Etik bir spor kültürünün oluşması ve gelişmesi yukarıda belirtilen faktörlerin varlığı ile gerçekleşebilir: Liderlik ve etik değerler, etik kod ve davranış kuralları, etik komiteleri, etik hattı ve sorun bildirme sistemleri, etik eğitimi.
Ancak, bu yapıların ve süreçlerin sağlıklı işlemesi her kademedeki yöneticilerin aktif bir biçimde görev alması, kararları ve davranışları ile örnek olması ile mümkün olabilir. Diğer bir deyişle, işin başında, ortasında ve sonunda her kademedeki yönetici başroldedir.

Etik kültür yöneticilerin girişimi ile başlar, ama sağlıklı gelişimi ve yerleşiklik kazanması, yani kurumsallaşması çalışanların inancı ve desteği ile gerçekleşir. Yani yöneticilerin çalışanlarını bu sürece dâhil etmesi, motive etmesi, etik davranışları özümsemelerini sağlaması gereklidir.
Etik komitelerin, sorun bildirme sistemlerinin çalıştırılması, etik eğitime ve insan kaynakları yönetimi uygulamalarına üst önemin verilmesi, etik denetimin yapılması/yaptırılması ve sonuçlarına göre önlemler düşünülmesi – alınması bunlara örneklerdir
Her ne kadar çevre etmenleri etik altyapının oluşturulması bakımından kritik ise de, kurumsal etik açısından mesafe kat etme sorumluluğu spor örgütlerinin kendisine aittir. Diğer bir deyişle, kuruluşlar kendileri etik odaklı tedbirler almazsa, kurumsal etik kültürünün kendiliğinden oluşması beklenemez.

Sevgiyle kalın…

PAYLAŞ